Son kez bi mektup yazmak istedim bu gün sana…
Bir “son” dan bahseden..
Yüreğinin derinliklerinde acının en alasını yasayan benden …
Yerimi bi başkasına verdiğin günden beri neler yaşadığımı bilmeni istediğimden ..
Uzun uzun yazdım sana , anlattım..
Anlaman içinde elimden geleni yaptım..
Noktalama işaretlerini bile atlamadım ..
Dedimya anlayabilmen için ben aslında her şeyi yaptım..
Ben sana bunları yazarken Bi başkası kollarnda beklide suanda..
Hayallerimizin tam ortasında…
Bi şeyleri benimle yeniden başlamak bu kadar zordu da;
Neden söz verdin en basında benimle ömür yolculuğuna?
Sustun…
her zamanki gibi konuşan ben oldum..
Sonra konuştugum için suçlandım.
Ağladım…
Ağlatandın…
Sormak istediğim bi kaç sorum vardı oysa sana
Fırsat tanımadın..
Mutlumusun onunla?
Hiç mi aklına gelmiyorum
Hiç mi özlemedin bilmiyorum…
Aslında biliyorumda kabullenemiyorum.
Su an elinde tuttugun
Gidişinin , sevdamıza ihanet edişinin son belgesi aslında.
Ama sen okuma
Beni anlamadığın , anlamaya çalışmadıgın gibi
Bunu da anlyamayacaksın nasıl olsa..
Şimdi susma vakti sevdiğim
Bi başkasının yanında oldugunu bile bile yaşama sarılma vakti
Gidişin koymuyorda
Bi başkasının kokusu yanında ya
Bunu düşünmek dokunuyor bi zamanlar canın olan bana..
neyse tıpkı sen gibi
gidiyorum bende
bi başkasıyla , bi başka sevdanın baş rolunu oynamaya …